Cahil.co'da yazar ol, içeriklerini aylık 25.000 okuyucu ile buluştur.

BilgiBuluşKimdir

Ali Kuşçu Kimdir, Buluşları, Eserleri ve Sözleri Nelerdir?

Bu İçerikte Yer Alan Başlıklar

Ali Kuşçu Biyografisi

Ali Kuşçu başta astronomi¸ matematik¸ matematiksel coğrafya olmak üzere birçok alanda döneminin ötesinde çalışmalar yapmış önemli bir Türk bilim insanıdır. Ali Kuşçu, aynı zamanda bir bilim insanı olan Uluğ Bey’in yani Timurlu Devleti’nin 4. sultanının oğludur. 1403 yılında Özbekistan Semerkant’da doğmuştur. Başta Timurlu Devleti’ne daha sonraki yıllarda keşfedilmesi ile Osmanlı Devleti’ne çok büyük katkılar sağlamış Türk bilim insanıdır. Ali Kuşçu, babası Uluğ Bey’in doğancıbaşı yani av kuşlarının bakımından sorumlu olduğu için “Kuşçu” lakabını almıştır.

Timur'un Torunu Uluğ Bey
Timur’un Torunu Uluğ Bey

Dönemin önemli bilim insanlarından astronomi ve matematik dersleri alan Ali Kuşçu, aynı zamanda edebiyatla uğraşmış ve şiirler yazmıştır. Eğitim aldığı bazı önemli kişiler Kadızade-i Rumi, Gıyasüddin Cemşid ve Babası Uluğ Bey olmaktadır. Uluğ Bey’den habersiz olarak İran’da bulunan Kirman şehrine giderek burada öğrenimini tamamlayan Ali Kuşçu, orada “Hall el-Eşkâl el-Kamer” isimli eserini yazmıştır. Semerkant’a döndüğünde Uluğ Bey, Ali Kuşçu’ya “Bize ne getirdin?” diye sormuştur. O da Kirman’da yazmış olduğu risaleyi Uluğ Beye teslim etmiştir. Ali Kuşçu’nun çalışmasını inceleyen Uluğ Bey, izinsiz ayrılmasından doğan kusurunu affetmiştir.

ali kuşçu

Semerkant’a döndükten sonra bizzat babası Uluğ Bey’in açtırdığı Semerkant Gözlemevi’nin müdürü olmuştur. Ali Kuşçu’dan önce bu rasathanenin sorumlusu, hocası Kadızade-i Rumi olmaktaydı ancak hocasının ölümünden sonra rasathanenin başına geçmiştir. Bu sırada Uluğ Bey’in üstünde çalıştığı Zic (yıldızların yerlerini ve hareketlerini gösteren cetvel) isimli eserinin tamamlanmasında da babasına yardım etmiştir.

 Uluğ Bey Tarafından Yaptırılan Semerkant Rasathanesi
Uluğ Bey Tarafından Yaptırılan Semerkant Rasathanesi

Bir Dönüm Noktası Tebriz

1449 yılında Uluğ Bey, oğlu Abdüllatif’in ihanetinden sonra başı kesilerek şehit edilmiştir. Uluğ Bey’i öldürtme kararını veren oğul Abdüllatif, yaklaşıl 6 ay sonra bir suikaste uğramış ve hükümdarlığı fazla sürmeden onun da başı kesilmiştir. Babası öldürüldükten sonra hacca gitmek isteyen Ali Kuşçu ise İran’ın güneyinde bulunan ve günümüzde en fazla Türk nüfusu bulunduran Tebriz şehrine hac vesilesi ile gitmiştir.

Ali Kuşçu ve Fatih Sultan Mehmet Tanışıklığı

Ali Kuşçu Tebriz’e geldiğinde, Akkoyunlu Devleti’nin hükümdarı Uzun Hasan’ın saygısını kazanmıştır ve devlet ilişkilerinin barış içerisinde yürütülmesi için diğer bir cihan imparatoru Fatih Sultan Mehmet’e elçi olarak gönderilmiştir. Büyük bir Rönesans’çı ve bilime verdiği önemle bilinen Fatih Sultan Mehmet’in isteği, bilim insanlarını bir araya toplamaktı. Böylelikle Ali Kuşçu’ya İstanbul’da kalıp müderris olma teklifini sunmuştur. Ali Kuşçu’da bu teklifi kabul edip elçilik görevini tamamladıktan sonra İstanbul’a yerleşeceğini bildirmiştir.

Ali Kuşçu, elçilik görevini tamamlayıp İstanbul’a geldiğinde büyük bir törenle karşılanmıştır. Ayasofya’ya müderris olarak atanan Ali Kuşçu, burada astronomi ve matematik dersleri vermiştir. İstanbul medreselerinde astronomi ve matematik ilimlerinde onun çalışmaları neticesinde büyük gelişmeler görülmüştür. Birçok bilim adamını etkilemiş ve kendinden sonraki bilim adamlarının idolü olmuştur. Fatih Sultan Mehmet’e Otlukbeli Savaşından sonra Fethiye adlı astronomi kitabını takdim etmiştir.

Ali Kuşçu’nun Vefatı Ne Zaman Olmuştur?

Genel anlamda Osmanlı ilim dünyasında matematik ve astronomi ilimlerinin sağlam temellere dayandırılması Ali Kuşçu sayesinde olmuştur. Büyük Türk bilim insanı Ali Kuşçu, 16 Aralık 1474 tarihinde İstanbul’da vefat etmiş ve Eyüp Sultan Camii’ne defnedilmiştir.

Ali Kuşçu’nun Buluşları

  • Ayın haritasını çizmiştir.
  • Uzay alanında araştırmalar yapmıştır.
  • Ay’ın uydu olduğunu, Güneş’ten aldığı ışınları yansıttığını ortaya koymuştur.
  • Uzay ve uzay bilimi alanında özgün çalışmalar yapmıştır.
  • İstanbul’un enlem ve boylamını ölçmüştür
  • Güneş saatleri yapmıştır.

Ali Kuşçu Eserleri

Ali Kuşçu’nun astronomi alanındaki önemli bir çalışması Ay’ın safhalarını, hareketlerini incelediği “Risâlefî Halli el-Eşkâl el-Kamer” isimli eseridir. Bu eser İran, Kirman’da kaleme aldığı önemli bir eseri olmuştur.

Merkür’ün Görünümleri Üzerine ( Fâide fî Eşkâli Utarid) adlı eserinde de Merkür gezegeninin hareketlerini konu almıştır. Ünlü astronom Ptolemaios’un/Batlamyus’un¸ en meşhur eseri “Almagest”te ileri sürdüğü bazı bilgileri tenkit ve tashih etmiştir. Kopernik’in 1496’da geliştirdiğine benzer yeni bir Merkür modelini ondan çok daha önce ortaya koymuştur.

Plolemaios’un¸ iki iç gezegen olan Merkür ve Venüs’ün hareketlerine ilişkin görüşlerini tenkit ettiği diğer bir çalışması da “Risâle fî Asl el-Hâric Yumkinu fî el-Sufliyeyn” (İki İç Gezegende Dış Merkezlilik Kuralı) başlıklı kitaptır.

Meraklısı İçin Ali Kuşçu’nun Bilinen Tüm Eserleri

Ali Kuşçu’nun değişik alanlardaki eserlerini 5 grupta toplamak mümkündür.

1-Astronomi Eserleri
  • Şerh-i Zîc-i Uluğ Bey: Süleymaniye, Carullah, nr. 1493, 215 yaprak.
  • Risâle fî Halli Eşkâli Mu‘addili’l-Kamer li’l-Mesîr (Fâide fî Eşkâli ‘Utârid): Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi, III. Ahmet, nr. 3843, yaprak 270b-273a.
  • Risâle fî Asli’l-HâricYumkin fî’s-Sufliyyeyn: Bursa İl Halk Kütüphanesi, Hüseyin Çelebi, nr. 751/8, yaprak 124b-125b.
  • Şerh ‘ale’t-Tuhfeti’ş-Şâhiyye fî’l-Hey’e: Süleymaniye, Ayasofya, nr. 2643, 64 yaprak.
  • Risâle der ‘İlm-i Hey’e: Süleymaniye, Ayasofya, nr. 2640/1, 24 yaprak.
  • el-Fethiyye fî ‘İlmi’l-Hey’e[2]: Süleymaniye, Ayasofya, nr. 2733/1, 70 yaprak.
  • Risâle fî Halli Eşkâli’l-Kamer: Bursa İl Halk Kütüphanesi, Hüseyin Çelebi, nr. 751/7, yaprak 119b-123b.
2-Matematik Eserleri
  • er-Risâletu’l-Muhammediyye fî’l-Hisâb: Süleymaniye, Ayasofya, nr. 2733/2, yaprak 71b-168b.
  • Risâle der ‘İlm-i Hisâb: Süleymaniye, Ayasofya, nr. 2640/2, yaprak 25b-72b.
3-Dil ve Belagat Eserleri
  • Şerhu’r-Risâleti’l-Vad‘iyye: ‘Adûduddîn İcî’nin Fâ’ide fî’l-Vad‘ adlı risâlesinin şerhidir (Köprülü, nr. II, 339/1; Râgıb Paşa, nr. 1285/6, 1289/3; Kayseri Raşid Efendi, nr. 1001/4).
  • el-İfsâh: İbn Hâcib (ö.h.646)’in Arapçanın cümle yapısı konusunda kaleme aldığı el-Kafiye fi’n-Nahv adlı eserinin şerhidir. (Raşid Efendi, nr. 9226, Topkapı Sarayı Müzesi, Emanet Hazinesi, nr. 1891, 1892).
  • el-‘Unkûdu’z-Zevâhir fî Nazmi’l-Cevâhir: Arapça sarf ilmi konusunda kaleme aldığı bir giriş ve üç bölümden oluşan bir eseridir (Süleymaniye, Fatih, nr. 4676, 148 yaprak; Yeni Cami, nr. 1181/1; Laleli, nr. 3030/10; Şehit Ali Paşa, nr. 2576, 2577, 2578). Sultan Selim döneminde Müftüzâde Abdürrahim tarafından şerh edilmiştir.
  • Şerhu’ş-Şâfiye: İbn Hâcib’in sarf ilmindeki eş-Şâfî adlı eserinin Farsça şerhidir (Köprülü, nr. 1598, vr.42-234).
  • Risâle fî Beyâni Vad‘i’l-Mufredât: Kelimelerin bir anlam için konulmasıyla ilgili küçük bir risaledir (Süleymaniye, Şehit Ali Paşa, nr. 2830; Hafit Efendi, nr, 450, vr. 80b-81a; Köprülü, nr. 1610/35).
  • Fâ’ide li-Tahkîki Lâmi’t-Ta‘rîf: Harf-i tarifin bazı özellikleri üzerinde duran tek varaklık bir risâledir (Köprülü, nr. 1593/21; Süleymaniye, Reşid Efendi, nr. 1032/39).
  • Risâle mâ Ene Kultu: Taftazanî’nin Telhîsu’l-Miftâh üzerine yazdığı ve el-Mutavvel diye tanınan şerhte geçen “mâ ene kultu” ibaresiyle ilgili olarak yazılmıştır. Risâle fî Beyâni Sebebi Takdîmi’l-Musnedi İleyh diye de anılır (Süleymaniye, Reşid Efendi, nr. 1032/30; vr. 183-187; Köprülü, nr. III, 704/3; Ragıb Efendi, nr. 374, vr.208-211).
  • Risâle fî’l-Hamd: Seyyid Şerîf el-Curcânî’nin el-Hâşiyetu’l-Kubrâ’sında söz konusu ettiği “hamd” ile ilgili sözlerin tahkikine dair bir risaledir (Süleymaniye, Fatih, nr. 5384, vr. 68-70).
  • Risâle fî ‘İlmi’l-Me‘ânî: İlm-i Me‘ânî konusunda küçük bir risâledir (Süleymaniye, Carullah, nr. 2060, vr. 136-137).
  • Risâle fî Bahsi’l-Mufred: Arapça’da basit ve mürekkep kavramlar hakkında dil felsefesi ağırlıklı bir risaledir (Süleymaniye, Pertevniyal, nr. 896, vr. 7b-8b; Şehit Ali Paşa, nr. 2761, vr. 63-68).
  • Risâle fî’l-Fenni’s-Sânî min ‘İlmi’l-Beyân: Belagat ilimlerinden beyân ilmi hakkında kısa bir risaledir (Süleymaniye, Yazma Bağışlar, nr. 4140, vr. 78a-81a).
  • Tefsîru’l-Bakara ve Âli ‘İmrân: Kehhâle tarafından zikredilen bu eserin herhangi bir nüshasına rastlanmamıştır.
  • Risâle fî’l-İsti‘âre: Bu risâlede hakikat, mecaz, istiare ve kinaye konuları örneklerle incelenmektedir.
Kelâm ve Usûl-i Fıkıh Eserleri
  • eş-Şerhu’l-Cedîd ‘ale’t-Tecrîd: Süleymaniye, Çorlulu Ali Paşa, nfr. 305, 285 yaprak.
  • Hâşiye ‘ale’t-Telvîh: Süleymaniye, Carullah, nr.1438/2, yaprak 13b-20a.
Mekanik Aletleri Hakkındaki Eseri
  • et-Tezkire fî Âlâti’r-Ruhâniyye
Diğer Eserler

Kaynaklarda Ali Kuşçu’ya nispet edilen, ancak nüshaları tespit edilemeyen alttaki eserler de vardır.

  • Târîhu Ayasofya
  • Tefsîru’z-Zehraveyn
  • Mahbûbu’l-Hamâ’il
  • Risâle fî Mevdû‘ati’l-‘Ulûm
  • Meserretu’l-Kulûb fî Def‘i’l-Kurûb

Yazar Hakkında

Yeni bir bilgi öğrenmeden gece uykusu gelmeyen okullu ve meraklı birisi. Okumaktan daha çok keyif aldığım bir eylem varsa o da yazmak...
    Önerilen İçerikler
    BilgiBuluşKimdirUzay

    Galileo Galilei Kimdir? Hayatı ve Buluşları Hakkında

    BilgiKimdir

    Siyonizm Nedir, Kurucusu Kimdir?

    BilgiHayvanlarSağlık

    Neden Bir Evcil Hayvan Sahiplenmelisiniz?

    BilgiHayvanlar

    Köpekler Niçin Motor veya Bisikletleri Kovalar?

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir