Her sabah işe veya okula giderken erken uyanmak bir zulüm gibi değil mi? Defalarca alarmı ertelemek, sonrasında 10-15 dakika içinde acele ile hazırlanıp henüz tam uyanamamışken kendimizi yollarda bulmak ve günün geri kalanında ise agresif olmak…
Bu durumu yaşayan insan sayısı çok olunca, sorunu çözmek adına çalışmalar da yapılmış ve “çivi çiviyi söker” sonucuna varılmış. Yani erken uyanma alışkanlığı edinmek için olması gerekenden daha erken bir saatte uyanmalıyız. Yapılan araştırmalar ve deneyenler tarafından başarısı teyit ediliyor. Hatta benimde denediğim ve işe yarar bulduğum bir çözüm oldu. Ayrıca başarılı birçok iş adamının ve geçmişten günümüze bazı bilim adamlarının da erken uyanma ve az uyuma konusunda ki tutumlarını duymuşsunuzdur.
- Apple CEO’ su Tim Cook (04.00)
- Disney CEO ‘su Bob Iger (04.30)
- Starbucks CEO’su Howard Scultz (06.00)
Günün en verimli saatleri, sabahın en erken saatleri olmaktadır. Normal rutin uyanma saatinizden 1-2 saat önce kalktığınızda, daha fazla değerli vakte sahip olursunuz. Bu süreçte güzel bir kahvaltı yapmak, ufak egzersizler yapmak, günümüzü planlamak o güne dinç, hazır ve planlı bir şekilde devam etmemizi sağlıyor.
“Sabah namazından sonra uyumak rızka manidir.” (Hadis-i Şerif) Herkesin bir rızkı vardır ve bunun ne kadarından faydalanabileceği kişiye bağlıdır. Hayat çok kısa ve günlerimiz 24 saat. Bu 24 saatin ne kadarını verimli geçireceğimiz ise yine bize bağlı. Yeterli dinlenebilmek için uykuya ayırdığımız süreyi sabahın en değerli saatlerine değil de gece saatlerine ayırmalıyız.
Başlangıçta zor gibi gelse de her gün güneşin doğmasına henüz 30-40 dakika varken uyandığımızda bu bizim için bir yaşam biçimi haline gelecektir. Güne erken başlamak, günlük terapimiz olacak ve güne arınmış, hazır ve planlı olacağız. Denemeye kesinlikle değer…